Kpss Kitapları

Değerli öğretmen arkadaşlarım;

Atanmaya uzanan bu meşakkatli yolculuğunuzda sizlerle birlikteyim.

Öncelikle sizi çok iyi anladığımı, neler hissettiğinizi ve neler yaşadığınızı çok iyi bildiğimi, bilmenizi isterim. Pek çoğunuz büyük bir baskı altındasınız. Anne ve babalarınızdan ziyade mahalle baskısı sizi bir hayli rahatsız ediyor. Dış kapının mandalı diye tabir edeceğiniz kişilerin bayramda, seyranda “Daha atanamadın mı?”, “ Bir sürü de öğretmen aldılar yine mi atanamadın?” , “ 40.000 öğretmen alıyorlarmış. Biraz gayret et de atan bari.” ya da “Falanca teyzenin kızı filanca bile atanmış, sen daha atanamadın mı? Tarzındaki tacizlere maruz kaldığının farkındayım. Bir yandan bu tür baskılar bir yandan da “yaşım ilerliyor, atanmam lazım” tarzındaki iç sesiniz sizi epeyce bunaltıyor olmalı.

İlk olarak şunu ifade edeyim: Bu sizin hayatınız ve bir kere bu hayatı yaşayacaksınız. Dolayısıyla 2. ve 3. şahısların -konuya vakıf olmadan- sarfettiği bu tür yorumlar canınızı hiç sıkmasın. Yapmanız gereken tek şey: Onların söylediklerine tebessüm edip, şu iki kelimeyi bol bol kullanmak: İnşallah, hayırlısı… Çünkü siz onlara bir şeyleri izah etmeye çalıştıkça karşı tarafın taarruzunun arttığını göreceksiniz. En doğrusu gülümsemek ve geçmektir.

“Yaşım ilerliyor.” mevzusuna gelince… En sağlam başarılar; ders çıkarılmış yenilgilerin eseridir. Özellikle mimarlığa 50 yaşından sonra başlayan Mimar Sinan’ı, yine 50 yaşından sonra Amerika’yı keşfe çıkan Kristof Kolomb’u, 60’ından sonra kuduz aşısını bulan Pasteur’u sizlere hatırlatmak isterim. Mark Twain, onu dünyaya tanıtan eseri “Tom Sawyer’ın Maceraları”nı yayımladığında 41, Amerikan edebiyatının ilk büyük eseri kabul edilen “Huckleberry Finn’in Maceraları”nı yayınladığında ise 50 yaşındaydı. Tüm dünyada eserleri en çok sahnelenen opera bestecilerinden birisi olan Verdi ise ona büyük başarı kazandıran Falstaff’ı bestelediğinde tam 77 yaşına basmıştı. Nobel Barış Ödülü alan Albert Schweitzer, arzu ettiği başarıyı 90’larına yaklaşırken yakaladı.

Peki sen… Sen kaç yaşındasın?

Değerli arkadaşlar;

Yazımızın bu bölümünde sizlere KPSS Çalışma stratejileri ile ilgili birkaç öneride buluna­cağım. İşte başlıyoruz:

— Tek kaynaktan konu çalışın, her kaynaktan soru çözün.

Değerli arkadaşlar konular aynı olsa da konuyu aktarım şekli ve özellikle eğitim bilimlerinin soyut bir alan olmasından kaynaklanan yorum farklılıkları, farklı kaynak­lardan çalıştığınızda kafa karışıklığına yol açmaktadır. Bu nedenle sizlere tavsiyem; konu çalışırken tek bir kaynaktan (Program Geliştirme , Öğretim Yöntem ve Teknikeri , Öğretim Materyalleri ve sınıf Yönetiminde benim kaynaklarım tabiki ☺ ) konu çalışmanızdır. Soru çözerken ise farklı pek çok kaynağı (tabiki öğretmenlerinizin ya da kullananların tavsiye ettiği nitelikli kaynakları) kullanmanızı öneririm.

— Anahtar kelimeleri ezberleyin.

Bazı soruları sadece anahtar kelimeleri bilerek dahi çözebilirsiniz. Ben zaten kitaplarımda ve dersle­rimde bu tür anahtar kelimelere yer veriyorum. Diğer dersler için de öğretmenlerinizden bu noktada yardım isteyebilir ya da anahtar kelimeleri kendiniz çıkarabilirsiniz. Bu anlamda KPSS’nin Şifreleri isimli güzel de bir çalışma hazırladım. İçinde Tarih, Coğrafya ve anayasa ile ilgili KPSS’de işinize yarayacak onlarca kodla­ma var. İnternet kitap satış sitelerinde ve kitapçılarda bu ürünümüzü bulabilirsiniz.

— Artık detaylarda önemli.

Yıllardır KPSS’de pek çok konudan defalarca belli kalıptaki sorular sorulduğu için, genel manadaki soruların sorulma olasılığı her geçen gün azalıyor. Belli başlı derslerde artık detay bilgiler de sorulabiliyor.

— İstekli, hevesli bir KPSS adayı ile birlikte çalışın.

Moralinizi bozan, sürekli atama sayısının azlığından ya da atama koşullarının zorluğundan bahseden bir arkadaş yerine sizi motive eden, pozitif bakış açısına sahip arkadaşlarla bu süreçte birlikte hareket edin. (Elbetteki siz de bir başka arkadaşınız için duruma pozitif bakan kişi olun ☺)

— ÖSYM’nin en az iki kez soru sorduğu konulara bilhassa dikkat edin.

Çünkü bu konular en az iki kez sorulduğuna göre demek ki ÖSYM’nin yakın markajına girmiş demektir. Ve çok büyük olasılıkla bu konulardan yine soru gelebilir. O yüzden bu tür konulara özellikle dikkat edin. Çünkü ÖSYM; tarzı gereği öncekş yıllarda sorduğu soruları, ileriki yıllarda soru hazırlarken de dikkate al­maktadır. Yine bu nedenle önceki yılların çıkmış sorularını çözmekte oldukça önemlidir.

— Sınava bir ay kala konuları bitirin.

1 ay kala sadece soru çözün. Son dönemde de özellikle zaman sınırı koyarak deneme çözün. Bu soru çözümlerinde yanlış yaptığınız ya da yapamadığınız konulara geri dönüp göz atabilirsiniz. Böylece aynı konu­ları anlamsızca tekrar etmek yerine, eksik olduğunuz konularda nokta atışı eksiklerinizi kapatmış olursunuz.

— Her gün, her alandan en fazla 1 ders çalışın.

Tüm dersleri birlikte çalışmak yerine her gün, her alandan en fazla bir ders çalışın. Yani Genel yetenek

— Kültür-yetenek grubundan bir ders, eğitim bilimlerinden bir ders ve ÖABT’den bir ders (konu) ça­lışın. Sayısal dersleri aynı güne toplamayın. Ve bir dersten diğer derse geçerken küçük molalar verin ki, zihniniz o dersle ilgili öğrenmelerinizi belleğinize yerleştirirken, yeni derse kendini hazırlayabilsin.

— Program hazırlarken bir günü boş bırakmayı da unutmayın.

Bu boş gün o haftaki hedeflerinizi tutturduğunuzda kendinize ödül, tutturamadığınızda ise eksikleri kapatmak için bir fırsat günü olacaktır.

Atanma sürecinde her daim yanınızdayım. Yarın Genel Yetenek – Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri Çalışma Planlarını paylaşacağız. Hafta hafta ne yapılacağına yer verdiğimiz bu planlar, her bir dersin konu konu düzenlendiği ayrıntılı çalışma planları olacaktır. 

Ardından da ÖSYM’nin yeni yönelimleri doğrultusunda 2018 KPSS’ye özel bilgi ve not paylaşımlarımız başlayacak. Tamamı KPSS yazarı eğitmenler tarafından hazırlanan notlar sizlerin istifadesine sunulacak.

Görüşmek dileğiyle.

Oğuzhan ÜNAL

Eğitimci – Yazar