Kpss Kitapları

Önceki gün Milli Eğitim Bakanımız önemli bir açıklama yaptı. Sayın bakanımız dedi ki: “Atama bekleyen öğretmen sayısı 264 bin, bizim ihtiyacımız ise 60 bin. Öğretmenler başka işlere yönelmeli’ Bazılarına göre çok realist, şeffaf ve iyi niyetli bir açıklama idi bu. ‘Sayın Dinçer lafı evirmeden, çevirmeden gerçekleri söyledi’ dedi kimileri. Bizim de elbette bakanımızın iyi niyetinden ve realist kişiliğinden şüphemiz yok. Bir hafta önce Sayın Dinçer’in 150 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu bizzat kendisinin söylediğini de unuttuk diyelim. Sözleşmeli çalışan 80 bin öğretmenle birlikte ataması yapılması gereken 230 bin öğretmeni de bir yana bırakalım. ‘O halde gün, Sayın Dinçer’in bu önerisine katkıda bulunma günüdür’ dedik… Ve öğretmenlerimiz için alternatif iş önerilerine şöyle bir göz attık.

Mesela öğretmen arkadaşlar Acun Ilıcalı’nın sunduğu yarışmalardan birinde yer alabilirler. Sesleri güzelse O Ses Türkiye’ye, maceracı bir ruha sahip iseler Survivor’a, kafalarının üzerinde yerde dönebiliyor ya da Burhan Altıntop taklidi yapabiliyorlarsa Yetenek Sizsiniz’e katılabilirler. Böylece sadece çok iyi para kazanmakla kalmaz şöhretin kapılarını da aralama fırsatı bulurlar.

Atama bekleyen öğretmenler için bir diğer alternatif ise üniversite sınavına tekrar girmek. Hayır, başka bir bölüm okusunlar demiyorum. Ki zaten hangi bölümü okurlarsa okusunlar iş bulma ihtimalleri garanti değil. Peki neden girmeliler üniversite sınavına? Elbette ki özel üniversitelerin verdiği maaş kadar yüksek burslarla okumak ve bu sayede geçimlerini sağlamak için. Hem zaten KPSS’ye gire gire bir çok derste uzmanlık düzeyinde bir bilgi birikimine de sahipler artık.

Bir diğer alternatif ise madencilik… Madencilik yapan bir öğretmenle ilgili bir haber de okumuştum geçenlerde. Hocam diye hitap ediyormuş tüm mesai arkadaşları. Ne güzel forsunuz olur sizin de işte. Yıllar önce belkide gülerek izlemiştiniz; Rahmetli Kemal Sunal’ın diplomalı hıyar satıcısını canlandırdığı filmini. Bugün ise bu iş de alternatiflerden biri.

Gelelim bu yazıyı kaleme almamdaki asıl sebebe. Dün otomobilimle şehirler arası bir yolculuktan evime geri dönüyordum. Şehre 20 km kala, tünelde bir çalışma yapıldığını fark ettim. Yol çalışmalarında görev alan bir işaretçi ise yavaşlamaları gerektiği konusunda uyarıyordu, sürücüleri. Çalışma nedeniyle de trafik tünelin her iki yönünden dönüşümlü verilmekteydi. Dolayısıyla karşı şerittekiler geçerken bizim şeritteki araçlar beklemeye başladı. Camı açtım, hal hatır sorayım dedim; buz gibi havada yol yapım çalışmasında görev alan işaretçiye. KPSS Eğitmeni olduğumu söyleyince o da tanıttı hemen kendini. Teknik eğitim mezunu bir öğretmenmiş. KPSS’ye hazırlanıyormuş. Puanını falan söyledi ve sordu, ‘atanır mıyım?’ diye. Allahtan arkadaki arabaların korna sesi böldü de sohbetimizi, cevap vermek zorunda kalmadım ben de. Yoksa ben de Sayın Bakanımızın sözünü hatırlayarak; ‘Ne güzel iş bulmuşsun be adam… Daha ne diye öğretmenlik yapmakta ısrar ediyorsun?’ diyebilirdim belki de.

Oğuzhan ÜNAL

Not: Bu yazının her türlü telif hakkı Oğuzhan Ünal’a aittir. Yayınlamak/paylaşmak isteyen mecralar aktif link vererek yazıyı kamuoyu ile paylaşabilirler.